15 Nisan 2015 Çarşamba

Büyüme ve Agile Yöntemler İlişkisi

         Son zamanlarda  domain isimleriyle ilgili bir çalışma içerisindeyken çok ilginç bulgularla karşılaştım ve bunları sizinle de paylaşmak istedim. İçerisinde tech geçen bir domain ismi almak istedim. Yaptığım araştırmalarda içeriğinde tech geçen bütün domain isimlerinin alındığını gördüm. Benim için ilginç olan ise neredeyse baktığım bütün isimlerin 1991- 1998 arası alınmış olmasıydı. İçerisinde tech  geçen bütün isimleri bu tarihlerde almışlardı. İşin en ilginci ise agiletech.com isimli bir domain isminide aynı yıllarda alınmış olmasıydı. flytech.com, techline.com, coretech.com vs... Siteleri incelediğimde bu sitelerin içlerinin boş olmadığını incelediklerimin tamamının bir teknoloji şirketini temsil ettiğini gördüm. Daha biz internetin 'İ' sini görmediğimiz zamanlarda bu adamlar internete girmişler, hepside domain ismi almış, internet sitesi kurmuş ve büyümeye devam etmişler. Aslında bir çoğu 80'ler de kurulmuş firmalar. İnternet ile birlikte kendilerini dünyaya açmışlar ve daha da büyümüşler. Bu esnada yine amerika menşeli  agile ve scrum ile ilgili danışmanlık sitelerinin bı yıllarda kurulduğunu görüyorum.  Bunların tesadüf olmadığını düşünüyorum. Bence büyüme ile agile yöntemler arasında doğrusal bir bağlantı var. Firmalar büyüdükçe, çalışanların sayısı arttıkça, ekipler kalabalıklaştıkça bunları yönetmek, projeleri bu ekipler içerisinde koordine etmekte zorlaştı. Bu esnada agile yöntemler bu problemler için bir çözüm yöntemi olmaya başladı. Bu devasa hantal yapıların idare edilebilmesi ve devamlılığın sağlanması için kendi kendini yöneten ekipler, hızlı karar alan ve hızlı hareket eden ekipler gerekliydi. Tam da bu esnada agile yöntemler imdada yetişti.  Küçük firmalar bu hızı zaten kendi yapıları itibariyle sağlıyordu ama büyük firmaların hızlı olması geleneksel yöntemlerle mümkün değildi.

























     90'lar da internetinde gelmesiyle birlikte firmalar daha da büyümeye başladı. Özellikle amerikan menşeli firmalar bütün dünyaya hizmet vermeye başlamaları ile birlikte çok daha büyüdü ve verimlilik anlamında ciddi sıkıntılarına en büyük çözüm alternatifi de agile yöntemlerdi. Bundan dolayı 90'lı yıllarda agile danışmanlık hizmeti veren amerikan menşeli firmaların internet sitelerinin olması anlamlı geliyor. Aslında olması gereken olmuş. Peki ülkemizde bu dönüşümün 2010'lu yıllara kalmasının sebebi nedir?



    Bunu da  anlamak artık zor gelmiyor. Bizde ki firmalar maalesef hiç bir zaman amerikan menşeli firmalar kadar büyüyemedi. 1981'de Microsoft'un 1000(bin) çalışanı olduğunu duyduğumda çok şaşırmıştım. Şuan belkide dünya çapında 100 binlere ulaşmıştır ama o günlere göre 1000 çalışan çok yüksek bir rakam. Buna şaşırmama neden olan ise 2010'lara geldiğimizde ülkemizin en büyük teknoloji gruplarında bile bu kadar çalışan olmamasıydı. Demek ki  bizim agile yöntemlere geçmemizin zamanı ancak 2010'larda gelmişti. 2005'ten sonra ülkemizde teknoloji çalışanı ciddi manada artış göstermeye başlamış ve büyük firmaların, holdinglerin, bankaların teknoloji birimleri  100-200 çalışandan 400-500 hatta bazı büyük bankalara 1000 kişiye yaklaşmıştır. Birçok ürün kurum içinde geliştirilmeye başlanmıştır. Bu büyüklük firmaların proje yönetimlerini ve iş verimliliklerini ciddi anlamda düşürmeye başlamıştır. Tam bu sırada ülkemizde de agile yöntemler popüler olmaya başlamış, agile yöntemlerle ilgili danışmanlık hizmetleri çok daha kurumsal bir yapıya dönüşmüştür. Amerikanın 30-40 yıl gerisinden de olsa bizim sorunlarımıza da benzer yöntemler çözüm olmaya başlamıştır. Agile yöntemler artık büyük firmalar için bir deneme yöntemi değil, zorunluluk olmaya doğru gidecektir, gitmek zorundadır. Aksi takdirde bu büyüklüğü başka türlü hareket ettirmenin çaresi maalesef yok gibi.

Teşekkürler.
Osman Sönmez.